Çoklu Görev (Multitasking) Gerçekten Mümkün mü?
- Reyhan Ünver

- 13 Ağu 2024
- 2 dakikada okunur
Günümüzün hızlı tempolu dünyasında aynı anda birden fazla işi yapabilmek değerli bir yetenek olarak görülüyor. Ancak bir psikolog olarak, bu konunun hem kişisel hem de mesleki hayatımda sık sık karşıma çıkması beni bu konuda yazmaya yönlendirdi.
Danışanlarımla çalışırken çoğunun hayatlarındaki stresi azaltmak ve verimliliği artırmak için sürekli çoklu görev yapmaya çalıştıklarını gözlemliyorum. Zaman zaman kendi hayatımda da bu tuzağa düştüğümü fark ediyorum. Acaba gerçekten daha verimli oluyor muyuz, yoksa kendimizi mi kandırıyoruz? Bilişsel psikolojinin bize sunduğu bilgileri kullanarak bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü inanıyorum ki, çoklu görev yapmanın ardındaki gerçekleri anlamak, hem zihinsel sağlığımız hem de genel yaşam kalitemiz için çok önemli.
Beynimiz ve Çoklu Görev
Beynimizin ön kısmında bulunan prefrontal korteks, dikkat ve karar verme süreçlerini yönetiyor. Bu bölge aynı anda sadece bir göreve odaklanabiliyor. Görevler arasında geçiş yaptığımızda prefrontal korteksimiz de odağını değiştiriyor.
Beynimiz aslında tek bir göreve odaklanmak üzere tasarlanmış bir organ. Birçok kişi, aynı anda iki veya daha fazla işi yapabildiğini düşünse de bu aslında beynimizin görevler arasında hızlı bir şekilde geçiş yapmasından ibaret. Yani, gerçekten aynı anda iki işi yapmıyoruz, bunun yerine bir görevden diğerine hızla geçiş yapıyoruz. Bu geçişler sırasında dikkatimiz bölünüyor ve bu da verimliliğimizi düşürüyor.
Dikkat ve İşlem Kapasitesi
Beynimizin işlem kapasitesi sınırlıdır. Bir göreve odaklandığımızda, dikkatimizi ve işlem kaynaklarımızı o göreve yönlendiririz. İki veya daha fazla görevi aynı anda yapmaya çalıştığımızda ise bu kaynakları bölmek zorunda kalırız. Bu da her bir görevin daha yavaş ve potansiyel olarak daha az doğru bir şekilde yapılmasına neden olabilir.
Araştırmalar, çoklu görev yaparken hata yapma olasılığının arttığını ve her bir görevin daha uzun sürdüğünü gösteriyor. Örneğin, bir yandan araba sürerken bir yandan telefonla konuşmak, hem sürüş hem de konuşma performansını olumsuz etkiler. Beynimiz bu iki karmaşık görevi aynı anda tam anlamıyla yerine getiremez.
Çoklu Görev ve Verimlilik
Çoklu görev yapmanın verimliliği artırdığı düşünülse de aslında bu durumun tersi geçerlidir. Her ne kadar kısa vadede daha fazla iş yaptığımızı düşünsek de, uzun vadede bu durum bizi daha az üretken hale getirir. Her göreve yeniden odaklanmak zaman alır ve bu süreçte enerji harcarız.
Buna ek olarak, çoklu görev yapmanın zihinsel yorgunluğa neden olabileceği ve bu durumun, karar verme yetimizi ve yaratıcı düşünme kapasitemizi olumsuz etkileyebileceği bilinmektedir.
Çoklu Görev ve Stres/Tükenmişlik
Sürekli olarak birden fazla işe odaklanmaya çalışmak, stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Bu durum uzun vadede tükenmişlik sendromuna yol açabilir.
Sonuç: Tek Görev mi, Çoklu Görev mi?
Bilişsel psikoloji açısından, çoklu görev yapmanın çoğu zaman etkili bir strateji olmadığı açıkça görülüyor. Beynimizin sınırlı işlem kapasitesini en iyi şekilde kullanmak için, genellikle bir seferde tek bir göreve odaklanmak daha mantıklıdır. Tek bir göreve odaklanarak daha kaliteli yaşayabilir ve hata yapma riskini azaltabiliriz.
Peki ne yapmalıyız?
Görevlerinizi önceliklendirin ve sırayla yapın.
Bir iş üzerinde çalışırken dikkat dağıtıcı unsurları (örneğin, bildirimler) azaltın.
Çalışma ve mola sürelerinizi planlayın.
Meditasyon yaparak odaklanma yeteneğinizi geliştirin.
Görevler arasında kısa molalar verin bu geçişleri daha verimli hale getirir.
Umarım bu yazı, çoklu görev konusundaki bakış açınızı değiştirmiştir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın ve mümkün olduğunca tek bir işe odaklanmaya çalışın!



Yorumlar